Doomscrolling: Negatif Haber Dalgasında Kaybolmak

Doomscrolling

Doomscrolling, özellikle küresel kriz dönemlerinde, sosyal medya ve haber sitelerinde sürekli olarak olumsuz içerikler arasında gezinme alışkanlığıdır. İlk bakışta “bilgilenmek” gibi görünse de, bu davranış sıklıkla anksiyete, stres ve zihinsel yorgunluk yaratır. Psikologlar, doomscrolling’in beynimizin doğal bir eğilimi olan negatiflik yanlılığını (negativity bias) istismar ettiğini söylüyor, yani beynimiz olumlu haberlerden çok olumsuz olanlara odaklanma eğilimindedir.


Neden Duramıyoruz?

1. Beyin Yenilik Peşinde

Beynimiz sürekli yeni bilgiler arar. Her kaydırma hareketi bize yeni bir başlık, görsel veya tweet sunar ve bu da dopamin salgılanmasına neden olur. Ancak bu yenilik duygusu negatif içerikle birleştiğinde zehirli bir döngüye dönüşebilir.

2. Negatiflik Yanlılığı

Evrimsel olarak tehditlere daha fazla dikkat etmek üzere programlandık. Savaş, hastalık ya da ekonomik çöküş haberleri doğrudan bizi etkilemese bile tetikte hissettirebilir.

3. FOMO (Gelişmeleri Kaçırma Korkusu)

Doomscrolling yapanlar çoğunlukla güncel kalmama korkusu taşır. Belirsizlik dönemlerinde “bağlantıda kalmak” kontrol hissi verse de aslında kaygıyı artırır.


Psikolojik Maliyet: Doomscrolling’in Etkileri

Anksiyete ve Depresyon Artıyor

Araştırmalar, aşırı haber tüketimiyle anksiyete bozuklukları arasında doğrudan bir ilişki olduğunu gösteriyor. Sürekli felaket senaryolarına maruz kalmak, kortizol seviyelerini artırarak uyku düzenini ve duygusal dengeyi bozuyor.

📌 Araştırma Notu:
2022 yılında Health Communication dergisinde yayımlanan bir araştırma, düzenli olarak doomscrolling yapan bireylerde daha yüksek stres ve zayıf duygusal iyilik hali gözlemlendiğini ortaya koydu.

Bilişsel Yorgunluk

Doomscrolling, beynin çalışma belleğini aşırı yükler. Dikkat dağılır, duygular işlenemez. Uzun bir doomscrolling seansından sonra kendinizi yorgun ve tükenmiş hissedebilirsiniz ve nedenini bile fark etmezsiniz.

Duyarsızlaşma

Felaketlere sürekli maruz kalmak, paradoksal biçimde empatiyi azaltır. Bu, beynin kendini koruma mekanizmasıdır; ama aynı zamanda insanlarla bağ kurmamızı ve harekete geçmemizi de zorlaştırır.


Tehlikeli Alışkanlıklar

  • Güne haberleri kontrol ederek başlamak
  • Farkında olmadan uygulamalar veya haber siteleri arasında sürekli geçiş yapmak
  • Kaygılı hissetmek ama yine de ekranı bırakamamak
  • Hobileri, sosyal ilişkileri ya da işleri ihmal etmek

Doomscrolling Alışkanlığını Kırmak İçin Öneriler

1. Zaman Sınırı Koyun

Freedom, Moment gibi uygulamalar ya da telefonunuzun ekran süresi ayarları ile günlük haber tüketiminizi sınırlayın.

2. Ekransız Sabah ve Gece Rutinleri Geliştirin

Günün ilk ve son saatinde ekranlardan uzak durun. Onun yerine günlük tutma, hafif esneme ya da fiziksel bir kitap okuma gibi alışkanlıklar edinin.

3. Tüketim Yerine Bağlantı Kurun

Sonsuz başlıklar okumak yerine anlamlı sohbetlere yönelin. Bir arkadaşınızı arayın, mesaj atın ya da bir terapistle konuşun.

4. Sosyal Medya Akışınızı Temizleyin

Korku pompalayan hesapları takibi bırakın. Yerine bilim, mizah veya yaratıcılık üzerine paylaşımlar yapan hesaplara yönelin.

5. Tetikleyicilerinizi Yazın

Kaydırmaya başladığınızda kendinize şunu sorun:
“Şu an neden kaçıyorum?”
Bu tür farkındalık soruları, zorlayıcı alışkanlıklar üzerinde kontrol duygunuzu yeniden kazanmanızı sağlar.


Doomscrolling’in Psikolojik Altyapısı

Koşullanma

Sosyal medya, tıpkı kumar makineleri gibi, değişken ödül sistemiyle çalışır. Bir sonraki kaydırmada ya komik bir video ya da şok edici bir haber olabilir ve bu, alışkanlığı pekiştirir.

Bilişsel Yük Kuramı

Aşırı bilgi girişi, karar verme kalitesini düşürür. Doomscrolling sonrası hissedilen kararsızlık ve tükenmişliğin nedeni budur: beyin aşırı yüklenmiştir.

Kontrol Odağı

Doomscrolling, kontrol odağımızı dışsallaştırır. Hayatın belirsizlikleriyle aktif şekilde başa çıkmak yerine, pasif tüketime teslim oluruz.

Neden Bu Kadar Önemli?

Bilgiyle boğulduğumuz bir çağda, doomscrolling sessiz bir ruh sağlığı krizidir. Bize bilinçlilik gibi görünse de, genellikle hareketsizlik ve kaygı üretir. İklim krizi, politik istikrarsızlık ve ekonomik belirsizlik gibi konular arttıkça, sağlıklı bilgi alışkanlıkları edinmek de daha önemli hâle gelir.

Cehalet Değil, Farkındalık

Her şeyi okumak zorunda değiliz. Ne okuduğumuz, ne sıklıkta okuduğumuz ve kimden okuduğumuz, öğrenilmesi gereken bir psikolojik beceridir.

Doomscrolling’in bedeli sadece kaybedilen zaman değildir, kaybedilen zihin açıklığı, anda kalma becerisi ve neşedir. Online davranışlarımızın farkında olarak, korku ve bilgi gürültüsünün kapladığı zihinsel alanı geri kazanabiliriz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir